İçeriği GösterGiriş Bölümü - Urthemiel'in Rüyası:
Yarı elf olan küçük Kieran, annesi Morrigan, büyük annesi Flemeth’le birlikte yaşardı. 10 yıllık kısa ömründe bu ikisi dışında ne bir dostu, ne de başka bir yakını oldu. Tabii bir de şirin köpeği God dışında. Kieran ailesinin kucağında mutlu bir çocukluk geçiriyordu. Annesi ile büyük annesi ve köpeği ona sevgilerin en güzelini sundular.
Yirmili yaşlarının başına gelip serpilip büyüdüğünde ise hayatını değiştirecek bir gerçekle baş başa kalmıştı. Bir gece rüya gördü. Rüyasında büyük bir kulenin tepesindeydi. Bir ejderha olarak. Onunla savaşan bir adam vardı. Her şeyi ejderhanın gözlerinden görmekteydi. Fakat görüntülerde kontrol sahibi değildi.
Adam onu öldürmek üzere hamle yaptığında rüya sona eriyordu. Gördüklerine bir anlam veremiyordu Kieran. Bunlara çok fazla kafa yordu. Her gece o anılara benzer kesitleri rüyalarında görmeye devam etti. Her zaman o yaratığın gözlerinden yaşıyordu olayları. Ona hizmet eden korkunç yaratıklar görüyordu. Masum insanları öldürüp yiyorlardı.
Rüyalarının son anlarında ise hep o adam çıkageliyordu. Adamın kim olduğunu bilmiyordu. Onu tanımıyordu. Fakat onu sürekli öldüren bu adama karşı sanki kanı ısınıyordu. Birgün aynen daha önce defalarca kez gördüğü o rüyalara benzer bir rüya içindeydi.
Ama bunu diğerlerinden ayıran birşey vardı. O da rüyanın sonunda ejderha kesildikten sonra hala uyanmamış oluşuydu. Adam onun cesedine doğru adım attı. Yüz hatları görünmüyordu fakat boyundan ve sivri kulaklarından bir elf olduğu anlaşılıyordu.
Daha sonra konuşmaya başladı:
- Kieran, oğlum. Ben senin babanım. Ben ölmedim, beni bul!
Kieran'nın kulaklarında adamın söylediği sözler yankılanmaya devam etti uzunca bir süre. Rüyasından o kadar çok etkilenmişti ki daha fazla dayanamayıp ailesinden gizlice hızlı bir kararla köpeğini de yanına alıp evinden o gece kaçtı. Etkisine kapıldığı bu rüya onu meraka boğmuştu. O günden sonra babasının başına gelenleri öğrenebilmek için yollara düşmüştü.